Haber

Merkez Bankasının Sadeleştirilmesi Ne Anlama Geliyor? Uzmanlar Nasıl Yorumluyor?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), TL düzenlemelerine bir yenisini daha ekledi. Dün açıklanan faiz karar metninde sinyali verilen düzenlemede, bankacılık sisteminde ‘liralaşmaya’ yönelik atılan adımlar aynı zamanda sadeleşmeyi de beraberinde getirdi. Piyasalarda mevduatın, ihracatın ve şirketlerin krediye erişim kolaylığı dikkat çekti. Ekonomistler ve piyasa temsilcileri Merkez Bankası’nın yeni sadeleşme adımlarını değerlendirdi.

Dün TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 500 baz puanlık faiz artırımı açıklanırken, politika faizi de yüzde 30’dan yüzde 35’e çıkarıldı. TCMB’de yönetim değişikliğinin ardından 5 ayda 5 toplantıda sırasıyla 650, 250, 750, 500 ve dün 500 olmak üzere toplam 2650 baz puan faiz artırımı kararı alındı.

Karar metninde enflasyona vurgu devam ederken TL’ye ilişkin de şu ifadelere rastlandı: “Türk Lirası mevduatın payının artırılmasına yönelik ek adımlarla para aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir.” TCMB, karar gecesi Resmi Gazete’de yayımladığı bir tebliğle kararı basitleştirdi.

Hem faiz kararı hem de Merkez Bankası’nın yeni adımları ekonomistler ve piyasa temsilcileri tarafından nasıl karşılandı?

İstanbul Portföy Yönetici Ortağı Tufan Deriner, Merkez Bankası’nın yeni adımına ilişkin “Bankalar ve piyasalar açısından çok olumlu bir gelişmeydi” dedi.

Bloomberg HT’ye konuşan Deriner, ‘İleriye dönük olarak ekonominin geneline bakarsak olumlu bir karar. Uzun zamandır sadeleştiğimizi söylüyoruz. “Bunun meyvesini az da olsa alıyoruz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

KKM’deki sayı çok önemli. İhracatçılardan satın alınarak onlara getirilen yükler vardı. Şimdi bunların hepsi bir şekilde yavaşlıyor. Bu arada faiz oranları da yükselmeye devam ediyor. Görünüşe göre mevduatların da artması gerekecek. Görünen o ki bankalar için en değerli şey TL mevduat olacak. Ekonominin önemli sorunları var, alınan kararlarla bu sorunlar hemen çözülmeyecek ama bundan sonra atılacak olumlu adımları normale dönüş olarak görüyorum.

“Beklenen bir karardı. Bankaların üzerindeki yük hafifledi.”

Ekonomim’den Şenay Zeren’e konuşan Gedik Yatırım Başekonomisti Serkan Gönençler, düzenlemeyi beklenen bir adım olarak nitelendirerek, TL mevduat faizlerindeki düşüşten TCMB’nin de rahatsız olduğunun anlaşıldığını belirtti. Mevduat faiz oranlarında yeni bir artış beklerken, menkul kıymet tutma zorunluluğunun kaldırılmasının da sadeleştirme açısından büyük ölçüde önemli olduğunu gördü. Bankaların üzerindeki finansal ve operasyonel yükler hafiflerken tahvil faizlerinde de yükseliş beklenebileceğini belirtti.

Sadeleşme adımları piyasaya nasıl yansıyacak?

Ekonomim’den Şenay Zeren’e konuşan Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı Etem Öztekin, daralan kredi büyüme oranının yükselmesini beklerken, bunun “piyasadaki nakit sıkışıklığının çözülmesi açısından olumlu bir gelişme” olduğunu belirtti. İktisadi aktivitede yaşanacak olası bir hızlanmanın enflasyon üzerinde de olumsuz etki yaratacağını vurguladı. Bir diğer handikap olarak da kredilerin dövize yönelmesi olduğunu, bunun önlenmesi için TL mevduat faizlerinin cazip hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Borsada krediye ulaşamayan reel sektörün tahvil ihracının azalabileceğini ve bunun borsa açısından olumlu olacağını sözlerine ekledi.

“Eski günlere ve olması gerektiği gibi normale dönüş.”

Ekonomim’den Zeren’e konuşan Ekonomist Serdar Pazı, MPK karar metninde yer alan hükümlere hızlı bir şekilde yanıt verildiğini vurgulayarak, önceki dönemdeki ‘Faizleri ne olursa olsun düşük tutayım’ uygulamasının kademeli olarak gevşetilip kaldırılma sürecinin devam ettiğini belirtti. yaklaşımı devam ediyor:’ Yani aslında geçmişe ve olması gerektiği gibi normale dönüş olarak da düşünebiliriz..’

Bankaların karlılıkları üzerindeki baskının da ortadan kalkması anlamına gelen düzenlemelerde, ‘ Mevduat faizi enflasyonun yarısı kadar olursa TL bir değer koruma aracı olarak mı görülecek, yani bankaların tahvil alma ve yüksek mevduat faizi verme motivasyonu azalacak mı? Peki yatırımcı bu durumda ne yapacak?‘ sorusunu da sordu ve beklentiler için’ Altın, eurobond veya TL varlık dışındaki yatırım alternatiflerine ilgi artacak mı göreceğiz.‘ söz konusu.

“Döviz kurundan kaynaklanan ihracat avantajının iç piyasada fiyatların düşmesini engellediği gözden kaçırılmış gibi görünüyor.”

Zeren’le konuşan ekonomist Hikmet Baydar da TCMB PPK metninde yer alan 3 maddeye dikkat çekti: Yurt içi talebin güçlü seyri, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma.

Bu faktörlerin ve jeopolitik gelişmelerin enflasyon görünümüne getirdiği risklerin faiz oranlarıyla kontrol edilemeyeceğini, aylık enflasyondaki yavaşlamanın reel sektörü faiz artışlarıyla kredi kullanmaya zorlayabileceğini belirtti.

‘Döviz kurundan kaynaklanan ihracat avantajının iç piyasada fiyatların düşmesini engellediği gözden kaçırılmış gibi görünüyor’ diyen Baydar, ‘bankaların tahvil portföyünü boşaltarak kredi verme kabiliyetinin artacağını’ sözlerine ekledi.

TOBB Hazır Giyim Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, “TL reeskont kredisine ulaşmak için net ihracat tanımında sorun yaşandı” diyerek kararı olumlu bulduğunu belirtti.

Bloomberg HT’ye konuşan Fayat, son dönemde yapılan “iki yüzden fazla düzenleme” ile reel sektörün kredi kullanımında “çok ciddi sıkıntılar” yaşadıklarını vurgulayarak, yeni ekonomi yönetiminin attığı adımları değerli bulduklarını belirtti. Fayat, düzenlemeyi özellikle ana ihracatçı konumundaki firmalar için çok maliyetli bulduğunu da vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort